İçeriye girer girmez sağınızda zibilyon (daha doğrusu 30) çeşit çorba sizi bekliyor olacak. Her zevke göre bir çorba mevcut sanırım. Hatta adını bile duymadığım bir sürü çorba var. Daha egzantrik çorbaları deneme fırsatım henüz olmadı ancak bu yazıyı yazmak için hepsini denemeye kalkasaydım bayağı bir süre başka yerde yemek yememem lazımdı. Denediklerimin hepsi gayet lezzetliydi diyebilirim.
Self sevis çalışan bir mekan kendisi. Kağıt bir kasede çorbanızı-içeceğinizi, yanında turşunuzu, baharatınızı alıp bir masaya geçiyorsunuz. Dilerseniz açık büfe salata bardan da istifade edebilirsiniz (ki onu da tavsiye edebilirim). Çorbaları plastik kaşıkla içmek durumundasınız. Eğer çorbanızı alıp gitmek istiyorsanız tabi güzel bir seçenek ancak otururken metal kaşık fena olmazdı, plastikten çok hazzeden bir insan değilim. Mekanın aklıma gelen tek eksisi olarak da bunu sayabilirim sanırım. Fiyatlar da gayet makul diyebilirim.
Kısacası, ayaküstü bir şeyler atıştırmak niyetindeyseniz ya da canınız çorba çektiyse ilk fırsatta gidiniz, pişman olmazsınız. Bu aralar minimalist mekanlara sardım, yazılar da kısa kısa oluyor haliyle. Lafı uzatmanın da alemi yok gerçi, sitenin adı Mistiklal. Her şeyi anlatacak değiliz. Şimdilik sayanora!
- 49 - 28 Eylül 2011
- İndigo Pub - 6 Temmuz 2011
- Purple Cafe & Bar - 24 Şubat 2011
Kağıt kase olayını değiştirmişler, haberiniz olsun.
Mekan kapanmıştır. Şimdi dağılabilirsiniz.