Ghetto

Evvela İstiklal’de yürürken sağa, İngiliz Konsolosluğu’nun olduğu sokağa giriyorsunuz. Cumhuriyet Meyhanesi’ni geçip, ki aslında önünden geçip gitmek o kadar da kolay olmamalıdır, Ghetto’ya ulaşıyorsunuz.

Kapıdan girer girmez sizi vestiyer görevlileri karşılıyor. Öyle ki zamanınızın bir kısmını, binanın bu bölümünde geçirmek isteyebilirsiniz zira bu bölüm hem iç mekan mimarisi hakkında ufak ipuçları veriyor, hem de görevlilerin tadına varmanıza (yarı karanlık ışığın da etkisiyle) imkan sağlıyor. Çantalarımızı ve montlarımızı bırakıp içeri geçiyoruz.

Önümüzde restore edilmiş bir bina ve buna uygun olarak çok hoş ve loş, sarı bir aydınlatma vücut buluyor. Girişin sağına sahne yerleştirilmiş, sol tarafta ise bar kısmı bulunuyor. Orta mekan konser izleme alanı olarak boş bırakılmış. (Birkaç bar masası hariç) Orta mekanın sağ arka tarafına merdivenler, onun yanına da asansör yerleştirilmiş. Merdiven boşluğunun ve asansörün ortasında da tuvaletler var. Duvarlar ses yalıtımını ve akustik düzeni sağlamak için kaplanmış. (Bar fiyatları pahalı sayılabilir.)

Üst kata çıkalım. Bu katta, aşağıda kalan sahneyi ve orta mekanı seyretme keyfine sahip oluyoruz. Bu katta restoran (Türkçesi böyle yazılmaktadır) hizmeti veriliyor. İç mekanın genelinde, ufak çaplı bir atriyum (Türkçesi yok…) havasının hakimiyeti seziliyor. Bu kattaki masaları, klasik tiyatrolardaki localar olarak da değerlendirebiliriz. Tek farkı, yiyecek ve içecekleriniz de sizinle birlikte konseri izleyebiliyor, üstelik konforlu bir biçimde, ta ki siz onları, konserin heyecanından kurtulup da yiyene kadar. (Restoran fiyatları pahalı sayılabilir.)

ghettoicdik3

Bir üst kata çıkalım. Bu katta ne olduğunu tam kavrayamadığım ufak bir tiyatro sahnesi ve perdesi mevcut. (Sanırım burada prova yapılıyor çünkü izleyici için bir mekan söz konusu değil.) Merdivenin önünde rahat koltuklar var fakat oturan yok. Bu katta da tuvalet var. Yiyecek içecek namına bir şey yok.

Ve nihayet teras kısmındayız. (Asansörle çıkmayı tercih ediniz.) Burada sizi 6-7 metre uzunluğunda bir ocak ve onun başı karşılıyor. Böyle bir mekanın ocak başı servisine meyletmesi biraz şaşırtıcı olsa da keyifli olabilir. Ayrıca terasta da bir bar mevcut… Fakat buradan herhangi bir İstanbul manzarası beklemeyin. Tabi bu kısmın temel özelliği sigara içilebilir olması, o yüzden de her daim kalabalık. (Konser aralarında yer bulmak için fazladan mesai yapmak gerekebilir)

Sonuç olarak ortada çok başarılı bir biçimde restore edilmiş tipik bir Pera binası mevcut. Ghetto’da muhakkak bir konser izleyin, yiyin ve de için. Ancak yine de mekana gitmeden önce alkol ihtiyacınızı iyice karşılayın derim.

Not: Kasım 2013 itibariyle ne yazık ki Ghetto kapandı. Başka projelerle geri döneceklerini umuyoruz.

“Mutlu günler!” | mistiklal ekip
Latest posts by Deniz Naliş (see all)
One comment to “Ghetto”

Bir yanıt yazın