Limonlu Bahçe

İstiklal Caddesi, bir benzetme yapacak olursam, hem atar hem toplar damardır. Bir de kılcal damarları vardır. Çoğu ilgi çekici mekan aslında bu kılcal damarların ulaştığı hücrelerdedir. Dolayısıyla caddenin ön yüzünden bir ileri bir geri gidip eve dönmek keşifçiye yetmez. Yani İstiklal sadece cadde değil, aksine Cihangir ile Tarlabaşı arası, an’ın aktığı her yerdir. O sınırlara dahil ve genelde bilen bir dost (burda o biz oluyoruz) aracılığıyla bulunan mekanlardan birini anlatacağım şimdi: Limonlu Bahçe’yi.

Bu havalı girişi geçelim, mekana gelelim. Bugün yolda ‘ne yazsam?‘ diye kurgularken içimden ‘Keşke Yiğitcan, Çorbacıyı anlatsa da o sokaktan aşağı inildiğini söylerken zorlanmasam‘ demiştim ki eve gelince yazdığını gördüm. ‘Ne ballıyım‘ diye msnden de anlattım bir güzel. Neyse işte, o sokaktan yanınızdaki devasa duvarı ve dükkanları geçerek düz aşağı iniyorsunuz. Yolun sola ayrıldığı bölgeyi de azcık geçince sağdaki apartmanlardan birinde Limonlu Bahçe tablasını göreceksiniz. Görmezseniz onun biraz yukarısında tütsü satan eleman var o size anlatır.

2013-09-24 16.48.45

Tabeladan içeri girince (daha doğrusu kapıdan) bir iki adım atıp, soldaki basamaktan aşağı inip, uzun bir koridordan geçip, önünüzde mekanın silüetini görünce tekrar solda beliren daha geniş basamaklardan inince mekana yani bahçeye inmiş olacaksınız. Bu anlatımdan da anlayacağınız gibi mistiklal madalyasını hakediyor konum olarak.

Bu havalı ve havadar bahçemizin girişe yakın tarafı kapanabilir, camlı alan: Yazın tenezzül edilmeyen yerlerden. Aslında artık kışında edil-e-miyor… Sigara içenler tarafından. Arkada kalan mekan ise albüme adını veren bahçe. ‘Ağaçlar limon mu?‘ diye sormadım açıkçası. Hani ‘limon değil‘ dese, ne halt yemeğe koydunuz durumu olurdu. Yiğitcan için söylemek gerekirse ismiyle müsemma olmazdı. Bu yüzden limon olduklarını düşünüyorum. Fakat garanti değil. Neden mi?

Çünkü ilk gittiğimde adından ilham alarak limonata istedim. Mevsim yaz, yol katedip gelmişim, tabelada limon, kasada bir sepetin yanında limonlar; sarılı yeşilli. Tabi canım çekti, dedim ‘limonata!’ Fakat ne gariptir limon kalmamış. Gerçekten! Bunu kötülemek için söylüyorsam Limonlu Bahçe’de limon olayım. Belki müesseseye de (zor kelime) katkım olur. Bilseydiler mistiklal kadrosunun orada olduğunu, bi koşu alıp gelirlerdi; ama artık çok geç: Yaşadım ben o paradoksu! Sonuçta frozen söyledik, şeftalili. (Frozen’ı bilmiyorsanız Yiğitcan’a sorun, o güzel tanımlıyor.)

Gelelim tuvaletlere. Birinci tuvalet bahçeye indiğiniz yerdeki ahşap cepheli yer. Genelde dolu oluyor. Diğeri ise koridordaki (hani girişte uzun bir koridor vardı ya o) ana girişteki merdivenden indiğinizde hemen sağınızda kalan iki kapı. Bu ikili zamanında kadın erkek diye ayrıymış heralde ama şu an sadece izi kalmış. Doğal olarak ayrımcılığa son verilmiş. Yaşasın eşitlik! Tabi hangisine gireceğinizi bilememek hâlâ mevcut. Özellikle iki kapıdan da kız çıkınca ‘Amaaaan’ diyip dalıverebilirsiniz… Tuvalete tabiki…

Çok uzadı bu yazı: toparlıyorum. ‘Bulunamaz dolayısıyla bilinemez’ gibi gözükse de çoğunlukla dolu olan bir yer. Garsonlar yetişmekte zorlanıyor. Limon yetiştirmekte de zorlanıyor olabilirler ya da bana denk geldi. Çünkü daha sonra gittiğimde limon vardı. Hatta ünlü biri de vardı. Sonuçta limonlar da meşhur oluyor artık…

Sundukları içecek-yiyecek iyi. Fiyatlar ortanın üstü. Tek başına, arkadaşlarla, sevgilinle… Her türlü gidilebilir.

Yardım ettiyse çıkışta tütsücü elemandan tütsü almayı da unutmayın. Bu kadar.

Güncelleme (Ocak 2010): Geçende bir önceki metinde belirtmediğim yaz bahçesinin arkasındaki kış bahçesine gittim (gittik). Şömine önü başka bir çift tarafından kapıldığı için diğer ‘ikili=çift-li’ koltuklara oturduk. Tabi bu güncellemede konu biz değiliz. Yukarıda bahsettiğim koridorun yüzeyleri malzeme olarak yenilenmiş ve oradaki tuvaletler iptal edilmiş(ya da kapalı). Tek bir tuvalet yetmez çünkü yazın. Sonuçta eski halini düşünürsek başarılı bir uygulama olmuş. Unutmadan şunu da belirtmeliyim: Bahçedeki ağaçlı tuvaleti seviyorum. Bir de şöminenin önüne otursaydık çok güzel olacaktı…

Meraklısına: web | mail | twitter | face | ekşi | mekanist

“Mutlu günler!” | mistiklal ekip
Hüseyin
Takip et!
3 comments to “Limonlu Bahçe”

Bir yanıt yazın