Yıl sonu değerlendirme yazıları vardır hani. En çok yapılanlar, dikkat çeken haberler, dosyalar, isimler olur içinde. Düşündüm ben de 2011’i mistiklal ve İstiklal adına değerlendirmeye karar verdim; ama top 10 şeklinde değil de okunması daha kolay, daha şahsi bir yazıyla yapmak istedim. İyi, Kötü, Çirkin fikri de bu arada çıktı. Çünkü şu aralar İstiklal Caddesi’nin geleceği genelde çirkin ve kötü girişimlerle belirleniyor. Hazırsanız bunların neler olduğunu anlatmaya başlıyorum.
İyi
2011’in iyisi adını bilmediğim bir kişi. Onu seçmek çok zor olmadı benim için. Zaten dikkatimi çekiyordu her gittiğimde. Starbucks gibi ayaküstü bir mekanı otomatik kapılı yapmadıklarından çoğu zaman size kapıyı açan ve karşılayan bakışlarla sizi selamlayan bir güvenlik görevlisi. Mitoz bölünmeyle çoğalmış bir sürü Starbucks dükkanından İstiklal’in girişine yakın olan, AFM’nin yanındakinde çalışıyor bu abimiz. Kapitalist bir mekandaki sosyalist rolü nedeniyle seçmeye layık gördüm kendimce. Bu kararı vermemde son gidişimde engelli bir sokak çocuğuna yemek vermesi epey etkili oldu. Özetlersem insan ölçeğindeki ayrıntılar ve birebir ilişki açısından diğer herşeyden daha değerliydi.
Onu seçmeseydim İnternetime Dokunma eylemini seçerdim… Hani şu görmezden gelinen.
Kötü
Tabii ki Ahmet Misbah Demircan. Özünde Kasımpaşalı bir ilahiyatçı olan saygıdeğer mi ya da başka düsüncelere saygıduyar mı bilinmez bir şahış. Beyoğlu Belediyesi adı altında nedense sürekli inşaat faaliyetleri gerçekleştiriyor ama özgeçmişi belediyecilik terimleriyle dolu. Gerçekleştirdiği ileri belediyecilik çalışmalarının insandan kopukluğu, tarihi kendi istediklerini yaratmak adına amuda kalkarak okuması, çılgın dönüşümlerdeki şüpheli kişileri zengin eder rolü ve hepsinden önemlisi sahte güleryüzü nedeniyle kendisini yılın kötüsü ilan ediyorum; ettim.
Çirkin
De-mir-ööö-ren. Daha çirkin bir yapı, daha aç gözlü bir işletme daha görmedim. AVM canavarlığını İstiklal’e taşıyan, herşeyi yıkabiliriz kafasını resmileştiren, ahlaksızca kaçak katlar inşaat eden en çirkin Beşiktaşlı. Çarşı kültürünü hiç anlamamış, hatta ona karşı ve onu imha eden; duygusuz yapıların mimarı Ağaoğlu ile aynı kapital kafada yapı güden zavallı zenginlerden. Artık aynaya bakmalarının vaktidir, çünkü onları photoshop bile kurtaramaz.
Daha fazla şey için: mistiklal@mail.com
- Bedri Rahmi Eyüboğlu ve Çağdaşlarından Mektuplar – Biz Mektup Yazardık @İş Sanat / Son Gün 20 Haziran - 11 Mayıs 2015
- Köfteci Hüseyin - 10 Mayıs 2015
- Yüzyılların Yüz yılı @SALT Beyoğlu / 10 Mayıs Son - 11 Nisan 2015
