Batmayan bir manda hayal ediyorsanız güzel, çünkü size bilmediğiniz bir mekanı anlatıyorum demektir. Belki de biliyorsunuz: Hani Galatasaray’ı geçtikten sonraki ara sokakta, hani La fontana, Jadore ya da bizim Gölge var ya devamında, işte öyle bişey.
Benim için geleneksel kahve eşliğinde aydınlanma, terapi mekanlarındandır. Dostlarla giderim şüphesiz. Taburelerinde yer varsa kesin dışardayızdır, yoksa popülerleşmesine saydırırım. Sonra da oturur eski sevgililere! Bir eski sevgili neden ansızın sohbet başlatıp, yeni sevgilisini över ki? Bi kahve alıyım ben, sade olsun.
Yeni sevgili sohbetleri için çayları da güzeldir. Formülü olmayan lezzetleriyle bir toplumun asırlık geleneğini yaşatır Mandabatmaz. Adı da ordan geliyormuş. Rivayete göre yasak sever padişahlar keyfe keder katınca, çaktırmamak için manda batmaz diye istenmeye başlamış. Köpüğü bol, üzerinde manda bile batmaz imasıyla. Böyle yaratıcı bir toplumun dilde yerinde sayması üzücü.
Kurulduğu günden beri, yani 1967’den bugüne, aynı yerinde kalabilen nadir mekanlardan birine gidin. Cemil Abi’ye selam söyleyin.
Unutmadan, geçen seferki ziyaretimizde adres sorma bahanesiyle aniden sohbetimize dahil olan, adını bir türlü öğrenemediğim kıza selamlarımı iletiyorum.
Not: Görseller alıntıdır.
Meraklısına: ekşi (sitesi ve sosyal hesabı yok haliyle)
[sfoursquare uid=22179935 vid=4b94dd7bf964a520bc8534e3]
- Bedri Rahmi Eyüboğlu ve Çağdaşlarından Mektuplar – Biz Mektup Yazardık @İş Sanat / Son Gün 20 Haziran - 11 Mayıs 2015
- Köfteci Hüseyin - 10 Mayıs 2015
- Yüzyılların Yüz yılı @SALT Beyoğlu / 10 Mayıs Son - 11 Nisan 2015
