Aşağıdaki yazı akıntıya karşı bloğundan birebir alıntıdır. Can Ülgen’e katkısından ve paylaşımından dolayı teşekkür ederiz.
Merhaba Dostlar;
Yaklaşık 1 aydır istiklal caddesinde bir ofiste çalışma hayatıma devam etmekteyim. Eskiden beri bölgeyi çok severim. Ofisim Tünel’e çok yakın ve zaman zaman ofiste bile sokak müzisyenlerinin o güzel ezgilerini dinleyebiliyorum. Bu ülkedeki en güzel etkinliklerden biri olduğunu da düşünüyorum.
05.08.2014 akşamı yine işten çıkmış eve dönerken önce Oda Kule tarafına küçük bir işimi hallettikten sonra Şişhane metro istasyonuna doğru ilerlerken, geçmişte perküsyon çalmamın verdiği farkındalık ile sokakta müzik yapan genç arkadaşlara biraz kulak kabarttım. Çok güzel bir bas tonu duydum. Derin ve temiz ama bir türlü cajon mu,bas darbuka mı? anlayamıyordum.
Bu nedenle çok az olan kalabalığın arasına girerek müziği dinlemeye başladım. Müzik gerçekten iyi, arkadaşların enstrümanları konusunda uzman olduklarına kanaat getirdim kendimce.
İzleyenler arasında son sırada ben beklemekteydim. Tam o arada bir korna sesi duydum ve 2 Zabıta aracı gördüm. Zabıta sadece hoparlöründen Polisin de çıkarttığı o iğrenç ‘zart, zart’ uyarı sesi ile geliyordu. Zabıta araçlarından biri Taksim Tramvayı ile kafa kafaya gelmişti ve biz yolun bir bölümünü kapattığımız için geçemiyorlardı. Arkasından ‘Yolu Açalım’ anonslarını duyduk. Buraya kadar herşey normaldi. Ben Zabıtanın da biraz belki söylenip yoluna gideceğini düşünmüştüm.
2 Zabıta aracından bir sürü adam indi. Gerçekten hepsi iri kıyım, seçilmiş adamlar gibiydi. Halkı müzisyenlerden uzaklaştırarak ‘Amına kodumun çocukları, Siktirin gidin lan ipneler.’ küfürleri arasında müzisyen arkadaşları dövmeye başladılar. Enstürmanlar yerde… İnanılmaz bir andı. Her şey bu kadar gözümüzün önünde ve bir anda olurken malesef müdahale edemedik.
Ben ve bir kaç arkadaş sesimizi yükseltince 2 polis memuru araya girip tehditler savurmaya başladı ‘Dağılın lan burdan.’ ‘Kapat, Kapat videoları kapat.’
Ben en azından belgeleyebilmek adına 2 foto çekebildim olay sırasında. Şarjım bitmese video’da çekecektim ama olmadı.
Bu anlattıklarımda kolluk güçlerinin herkesi nasıl ötekileştirdiğini, gösterilen hedefi ne olursa olsun yok etmek üzere yola çıkan, vatandaşın insani tepkilerini tehdit ve kaba kuvvet ile bastıran, insanlıktan nasibini alamamış, okulun en arka sıradaki başarısız öğrencileri ile karşı karşıya olduğumuzu bir kez daha gördük.
Kendi ego’ları için yasaların onlara tanıdığı çerçevenin tamamen dışına çıkarak,sadece vatandaş üzerinde bir baskı oluşturmaya çalışarak iktidara hizmet eden bir topluluk bu.
Zabıtaların gitmeye başlamasının ardından kalan eşyalara baktı herkes. Gruptan 1-2 kişi ‘Ulan kaç kişiyiz burada bu heriflere dövdürdünüz bizi’ der gibi olsa da birbirlerini sakinleştirdiler. Sonra uzaklardan bir arkadaş geldi, grup üyelerinden. Kalabalığa bağırdı ‘Zabıta ve Polis dışında bizi dinleyen halk burada mı ?’ biraz sessizliğin ardından ‘Evet’ sesi duyuldu. Tekrar bağırdı arkadaş ‘Herkes cep telefonunu kontrol etsin. Kayıp var mı?’ dedi. Çok kısa bir süre sonra biri ‘Abi benim telefon yok diye bağırdı.’ O kavga ve tartışmanın içinde düşmüş, grup elemanı arkadaşta almış yanına. Model ve markasını doğruladıktan sonra telefonu verdi telefonu sahibine.
İşte bu iktidarın bitirmek istediği halkın en dibinde olan dayanışma, paylaşma, dürüstlük olgusudur. Şimdi kimdir bu kavgada kaybeden söyleyin bana a dostlar…
Not 1: Eğer sokak müzisyenleri örgütlü bir yapıya kavuşamazsa çok kısa zamanda hepsini yine temizleyecekler.
Not 2: Olay sonrası fotolarımı kendi ajansının filigranı ile yayımlayanlara ince bir sitemim var. Derdimiz fenomen olmak değil, insanları kandırmayın yeter.
Olay sonrası video :
- Bedri Rahmi Eyüboğlu ve Çağdaşlarından Mektuplar – Biz Mektup Yazardık @İş Sanat / Son Gün 20 Haziran - 11 Mayıs 2015
- Köfteci Hüseyin - 10 Mayıs 2015
- Yüzyılların Yüz yılı @SALT Beyoğlu / 10 Mayıs Son - 11 Nisan 2015
