Joker No:19, Beşiktaş

Öyle “Hangi mekan açılmış, yeni ne var?” ya da “Hangisi eskimiş?” diye çok araştırmam. Genel olarak havadis beni bir şekilde bulur. Bulunanlar da elemeyi geçmiş ve iyi veya kötü (nacizane) yazılmaya başlanmıştır artık.

fGece gecedir. Hafta içi veya hafta sonu olarak ayrılmayı kaldıramaz… Hak etmediği halde bitişik yazılmayı dert edinmeyen o kadar ”-de” varken. Tabi zamanında cuma ve cumartesiden ibaretti ‘bi çıkıp dağıtalım geceleri’. Artık hayatın stresinden midir yoksa çok keyifli olduğumuzdan mıdır bilemem ama, bir kaç gün daha eklene dururken hayatımızdaki dağılan gecelere, Joker No:19 gibi bir mekan parantez içine aldırdı haftanın tüm gecelerini. Kıskanır oldum her akşamını dolu geçiren bu müesseseyi. Hak edip etmediklerine gelecek olursak eğer… Sonuna kadar!

aBilmeyen vardır diye belirtmekte fayda var. Önceleri atari salonu sonrasında ise nargile kafe olan mekanımızın şimdiki atmosferi yakalayabilmesi pek kolay olmamış ama heyecan yapıp tüm tuşlara da basmamış bölümü geçmek için.

Güvenilir kaynaklardan (GK) aldığım bilgiye göre 800.000 TL’yi (eski parayla 800 milyar) aşan bir bütçe söz konusu. Mimari anlayışta bir çok yerde görebileceğiniz brütal ve materyalist etki okunuyor. Onun haricinde çift taraflı kullanılan ve mekanın merkezinde bulunan bar, içeri ilk girişte büyük bir özgüvenle sizi etkilemekten hiç çekinmiyor. Alternatif amaçlara uygun olarak planlanmış oturma düzeni, hemen her modunuza eşlik edebilecek esneklikte.

b

Peki ya önemli olan iç güzelliği ise?

İçen bilir, kokteylleri enfes. O kadar farklı malzemeyi belli bir seviyede bizlerle buluşturmalarının kolay olmadığı aşikar. GK der ki:

Kokteyl hazırlamakta kullanılan malzemeler özenle temin ediliyor, usülüne göre saklanıp bekleme süre ve şekillerine de dikkat edilerek, şefkatle karışmayı bekliyorlar.

Önerebileceğim çok fazla kokteylleri var. Bu kadar itina gösterdikleri bir konuda, bilinen ve klasikleşen kokteyller haricinde kendilerine özgü reçetelerinin de olması şaşırtmadı, içirtti. (Şaşırtan kısım Az Sonra!) Bunların arasından ”Captain Hook” favorim. Ekşi ve acı-ekşi tadları sevenler hiç tereddüt etmeden sipraiş etsinler.

Böylesi zengin ve kaliteli bir içki menüsüne sahip olan bir yerin mutfağının da bir o kadar iyi olması asıl şaşırtan oldu. Lezzet, sunum, ikram konularında ve sorunlu müşterileri idare edebilmeyle ilgili takdir edilesi bir disipline sahipler. “-Ne içersiniz? -Hiçbişi almyim tişikkir idirim…” İçmek zorundasınız, çünkü içinde tarçın ve bi’ takım çeşitli otlarla sunuma hazırlanan bir sürahi su geliyor. Bardaklara dolduruluyor (ikram).

Foto

Facebook sayfalarından

Bunun üzerine bir de anımı anlatayım ikramdan konu açılmışken: yaklaşık 10 kişilik bir rezervasyonumuz var, mekan alabildiğine dolu ve birileri dayanamayıp yalandan konan ”reserved” yazılarından sanıp bizim masamıza oturmuş. Hadi oturdun kalk bari, yok! Neyse bir şekilde sığdık. Mekan mahçup tabi. Sonra ikram olarak bir sürahi su geldi… Takip edenler el kaldırsın; o yemek faslındaydı. Bu şekilde biten bir anıya anı demem ben: Bir şişe şampanya patlattılar sağolsunlar. İnanmayan çok oldu… Yüklenmeyin kendinize.

Tamam yemekler lezzetli, kokteyller on numara, sigara içmek isteyenleri mutlu edecek geniş bir dış mekanı var. Hatta şahsi fikrim mekanın esas kısmı dışarısı. İç mekan daha çok mekanın ‘joker’i gibi (Dış mekanın tek problemi akustik sorunu olabilir. Müziğin seviyesiyle birlikte yükselen muhabbet uğultusu bir süre sonra rahatsız edici oluyor ister istemez.).

e

Fakat şunu göze almanız lazım: Uzun bir süre sıra bekleyebilir, hatta sıkılıp geri dönebilirsiniz. Özellikle Cuma ve Cumartesi günleri. Siz geri dönmeden ben bir hatırlatma yapayım:  Mekanın barını tasvir etmeye çalışmıştım dilim döndüğünce. Diğer mekanlardan farkını bir kere daha anlayabileceğiniz, keyifli bir bekleme yeri oluveriyor bar önündeki tabureler. Barmenle sohbet edebilir, çok içtiniz ama dediğinde şişeyi getir bana deyip kötü adam kahkahası atabilirsiniz. Yeni insanlarla tanışırsınız belki, kalabalıkta yalnız kalmayı da tercih edebilirsiniz. Tercih demişken müzik seçimleri de size ikinci içkinizi aldırmaya yetecek kadar başarılı.

Yani içeriyi dolu görüp de arkanızı dönüp gitmeyin. Mekanın boş tarafını görmek lazım demiş bir yazar atasözü.

dAn gelecek, bardağın da boş tarafını gördüğünüzde, gitme zamanınız gelmiş olacak belki de. İşte o an da sanmayın ki umarsızca çekip gidebileceksiniz. Eğer mekan kapanırken çıkmıyorsanız emin olun aklınız-gözünüz kalacaktır arkanızda. ‘Bağzı kızlar…’ var ya hani.. Genellikle buradalar. Anladın sen onu!

Her şeyi yazıp mekanın sürpriz yapma hakkını elinden almak istemem tabi. Kötü bir sürpriz yaşamadıkça da mesai sonrası keyifli bir iki bira, iş toplantıları için gürültülü olsa da doğum günleri veya randevu geceleri için sizi tatmin edebilecek bir mekan diyebilirim  özetle.

Tekrar görüşmek üzere…

Meraklısına: web | facebook |instagram | ekşi

 

Mustafa Salih
Latest posts by Mustafa Salih (see all)

Bir yanıt yazın