M&N Cafe & Brasserie

Tam Mango’nun karşısı! Hani o kutsal mekan olan, hani kız arkadaşınızı kaybedebileceğiniz dükkan. İşte öyle zamanlarda karşınızdaki tarihi binanın zemin katında ışıl ışıl duran bu işletmeyi göreceksiniz. Köşeye yerleşmiş, dışardan biraz havalı gözüken ama işletme adı adeta düğün saraylarında gerçekleşen evliliklerin davetiyelerinden fırlama gibi duran yani Mustafa & Necla gibi bir çiftin mutlu yuvası olabilecek bu karma mekandayız. Esmer Eat & Drink‘in hemen yanı olduğunu da söylemek gerek…

Ben buraya girmem şeklinde yaklaşıyordum, çünkü daha önce girmiştim. Çıkınca ben burayı mistiklal’e de yazmam demiştim; ama gördüğünüz gibi yazıyorum. Tabi vardır bir sebebi. Çünkü yol üstünde yerleri yazmak hobimiz değil. Hobi de güzel köpek adı olur ya neyse. Doymam diye itiraz ettiğim halde grubu etkileyemedim ve girdik. Kapıdan girerken arkadaşa tavrımı özetledim; konsetpsiz, amaçsız, bir dili olmayan, karma bir mekan. Şarap kadehleri, duvarda gelinlik, ekranda Lig tv ve varsa maç, yoksa her telden müzik (yunan müziklerinden cranberries’e ordan musikiye… ordan bahçıvana) ve şık olsun diye para harcanmış bir mekan. Fakat herşey olup hiç birşey olamama durumuna çok yakın. Emeklerinden dolayı üzmekte istemiyorum ama durum bu açıkçası. Hani anladık brasserie’ye bağlamaya çalışmışsınız ama Lig Tv?

Mekana girdikten kısa süre doğal sebeplerden tuvaletleri ile tanıştım. Gerçekten emek harcanmış bir yer. Sıçmaya kıyamazsın. Hani gömme sifonlar duvarda biraz ileri çıkar ve anlamsız bir görüntü olur ya, işte onu tavana kadar düzleyip yanlarına arkadan ışık vermişler. Böyle ruhani bir ortam olmuş… Ruhen cennetin kapısına işemiş gibiyim.

Geldim hemen menüye el attım. Yemekleri benim doymam dediğim menü değildi, değiştirmişler biraz. Belli ki bir arayış var. ‘Olacak beyler devam edin’ diyorum. Sonuçta makarna ve Balkan Köfte bizden onay aldı. Mantarlı Tavuk zımbırtısı isteyen dostlarsa pek memnun kalmadılar ama ılık-soğuk idare ettiler artık. Acıdım makarnanın sosuna ekmek bandırdım. Çok düşünceliyimdir…

Oraya biraz da oturacak bir yer bulalım diye girdiğimizden akşama kadar çıkmadık. Yemekten sonra epey kaldık yani incelemek için çok vaktim oldu. Bar bile var (malum brasserie) Sonra çay-kahve içip ayıp olmasın diye kalkmak istedik. Hesap geldi, gitti, geldi, gitti, geldi… Yemediğimiz bir köfteyi yazmışlar. Sonra ‘bunlar hep 5 kişiydi, bu yemek 6 oluyor’dan çözdük olayı, tatlıya bağladık. Yalnız garsonun ‘tabi siz uzun oturdunuz, hangi garson baktı bilemiyoruz’ yorumu da akıllarımızda kalan bir cümleydi. Ödedik çıktık.

Onlar (Mustafa & Necla) erdi muradına, biz çıkalım artık. Kerevet ne ki?

Meraklısına:  web (berbat) | mail twitter face ekşi mekanist

“Mutlu günler!” | mistiklal ekip
Hüseyin
Takip et!
3 comments to “M&N Cafe & Brasserie”

Bir yanıt yazın