Ot sever bir insanım! Evet bildiğiniz ot! Maruldu akdenizdi hepsini yerim. Anlayacağınız Taksim’de geçtiğimiz aylarda açılan Salad Station tam bana göre bir mekan. Envai çeşit salata… Her gün git farklı bir şey ye. Daha ne! Salad Station’la aramızdaki bu çekimden ötürü salata sever sevmez ayırt etmeyip sevdiğim herkesi yanımda taşıdım mekana. Bu kadar aşkla anlattığıma bakmayın birazdan topa tutacağım!
Aldım sevdiceğimi, öncesinde ballandıra ballandıra anlattığım Salad Station’a götürdüm. “Aae dereotlu domates çorbası da neymiş alalım deneyelim, yah şu salatada şu varmış onu da alalım” şeklinde takıldık. Suratı asık garson ne seçsek kalmadı dedi. Haydi neyse olur böyle vakalar dedik, kasaya ilerledik. Utana sıkıla kasadaki adamdan ekmek istedik. Malum o ekmekleri arkada bir odaya saklıyorlar, isteyince de birer tane (her halinden zoraki olduğu belli) koyuyorlar tepsinize. Yaptık bir hata diye düşündük yerimize oturduk (Kimse yukarı oturamıyor o mekanda. Her gittiğimde ‘neden yia!’ diyorum ve hepsinde de birbirinden gereksiz bahaneler duyuyorum. Yukarının kamera sistemi bozukmuş da, temizlik varmış da, haftasonları açıyorlarmış da… Yalan!) Paşa paşa oturduk aşağıda bir yere. Çorba rezaletti. Soğuktu, bildiğin domatesi rendeleyip içine dereotu atmışlar. Salatası hakikaten güzel, salatadan aldığımız tatla yetinip kalktık mekandan.
2) Asma katı görebilmenin tek yolu tuvalete gitmek. Yukarıda diğer masalardan farklı olarak elips bir masa var.
3) Tuvalet gayet temiz.Meraklısına: web | mail | twitter | face | ekşi | mekanist | arkitera
- Doğaya Dönüş Ev Yemekleri - 29 Ocak 2015
- Cafe Zone - 30 Aralık 2014
- Kronotrop Cihangir - 29 Aralık 2014
Tebrikler, ilk yazın için! Devamını bekliyorum 🙂
Bir de ışıklandırma yanlış, masaların üstüne olması gerekiyor. Bir mimar yorumudur.
İlk cümleden sonra ekip üyelerini uyuşturucuya kaptırıyoruz sandım, mekan da Amsterdam’da çıkacak filan…
:))))