Pendor Corner

Ve beklenen gün geldi; uzak mesafe ilişkim dar alanda kısa paslaşmalara döndü, sevenler buluştu, sarıştı, öpüştü, koklaştı… Sevenler kelimesindeki ler’lerden biri olarak diğerine bir süpriz hazırlamış, çaktırmamış, tüm arkadaşlarını toplamış, iki farklı mekanda güzelce sohbet etmiş ve özetle hoş vakit geçirmiş olmanın mutluluğuyla sizlere merhabalar diler; bu yazımla size o gecenin son durağını, Pendor Corner’i arz ederim.

Köşe mobilya takımlarını andıran isimleriyle dikkatimi çeken, ulu insan mistiklal ortağım Yiğitcan ilen keşif turu attığım, 1 hafta önceden içerisindeki kırmızı odayı ayarladağım içki mekanıydı burası. Kendisi Yeşilçam Sokağı’nın sonunda, Küçük Beyoğlu‘nun dibinde, eski Pendor’un yerinde yer almaktadır. Köşede olduğunu söylemezsem alınmayın.

Süpriz diğer mekanda gerçekleştiği için artık sadece “hadi dostum yedik, şimdi bişeyler içelim” işlevini barındıran bu mekana girmek için önce apartmana, sonra soldan ilk kapıya girmeniz gerekiyor. Korkmayın zor değil; ama bu dış mekanı iyi kavrayın tuvalete giderken işinize yarayacak. Neyse tuvaleti sona saklıyorum, madem wc fetişistiyiz layığıyla yapalım. Efendim girdik, ben kırmızı odaya yöneldim, sürü de beni takip etti… Ne görelim, kırmızı odada kırmızı noktalı işler dönüyor. Bademcik ameliyatı gerçekleşirken ortamı steril bırakalım dedik yandaki  genel masalara oturduk. İçimde kaldı o mekan ama inatlaşmak da istemedim hani. Güzel olacaktı be! Amaaaan…

Güzel oldu da, yani masalar da iyiydi. Sonradan Yiğitcan da geldi. If kapsamında bünyesine film yüklemesi yaptıktan sonra, en büyüğünden birasıyla bize katıldı. Bolca gürültü yaptık, müziğe karıştık, aç kalan arkadaşın siparişini dört gözle bekledik, bekledik, bekledik… Sonra tuvalete gitmeler başladı. Mekandan dışarı çıktıkları için meraklandım tabi hemen, ben de gittim. Girdiğiniz kapıdan çıkıp sola dönüp aşağı inip gerçekten soğuk koridordaki iki kapıdan size ait olanını seçiyorsunuz. Yani biraz problem değil mi dışarda olması. İstiklal için alışığız acayip yerlerde olmasına ama en son dışarda tuvalete gittiğimde dedemin eski evinde bahçenin diğer kenarındaydı. Şehir çocuğu olduk iyice.

Gecenin ilerleyen saatlerinde yolun uzaklığında ötürü erken ayrılmak zorunda kaldım, hesabı da unutmuşum. Ödeyen arkadaşlara selam ederim. Canınız biraz çekerse beni arayın.

Yazıyı bitirmeden önce, Kanada’da eğitim hakkı kazanan Yiğitcan’ı gönülden tebrik ettiğimi söylemek isterim. Soğuk olucak dostum, üstüne kalın bişeyler al…

Sevgiler,

Meraklısına:  web | mail | twitter face ekşi mekanist

“Mutlu günler!” | mistiklal ekip
Hüseyin
Takip et!

Bir yanıt yazın