Yazacağım mekan aslında Cihangir’in en eski kafesi diyebilirim. O zamanlar Cihangir’de ne sinemacılar ne enteller vardı. O zamanlar Cihangir’de sadece Cihangirliler vardı. Yok yok sanıldığı gibi sadece tinerciler ve travestiler de yoktu. Bildiğiniz yurdun mahallesiydi. Herkesten vardı biraz. İşte taa o zamanlar Kahvedan da vardı. Karşısında da şu an Meyra’nın olduğu yerde Sütiş vardı. Hatta annem çalıştığı için her gün yemeğimizi ya Sütiş’te ya Kahvedan’da yerdik biz. Mükemmel spagettileri vardı bir gün bolonez bir gün napoliten şeklinde takılırdık. Kahvedan’ın sahibini tanırdık. Hoş bir bayandı. Sonradan oraya devretti ve kötü şeyler oldu(sansür). Hatta sırf bu sebepten mekana uzun süreler gidemedim.
Kahvedan Meyra’nın karşısında Meyra’dan çok daha ucuz yeme içme olanağına sahip olduğunuz hoş bir kafedir. Kafe dediysek geceleri de tıklım tıklım oluyor (malum Cihangir geceleri). İçki, şarap fiyatları gayet makul. Özellikle Cihangir’deki diğer mekanlara göre. Kahvedan menüsü tipik bir kafe menüsü. Makarnalar, salatalar, hellimli tostlar gibi yemekler içeriyor. Benim favorim ise (koca menüde nereden buldun bunu diyeceksiniz) ızgara ahtapotlu salata. Resmen arada hayal ettiğim oluyor o salatayı. Bayılırım ızgara ahtapota n’apayım. Kahvedan sıradan bir kafe gibi duruyor değil mi? İşte öyle değil! Şimdilerde giderseniz dışarıya yastıklar attıklarını, kilimlerini serdiklerini görebilirsiniz. Diyorum size Taksim’de yeni trend yerde oturmak. Yeni bir atmosfer oluşuyor. İçkini al yere yığıl. Alın içkinizi siz de uyun bu furyaya diyorum ve yazıyı bitiriyorum.
- Doğaya Dönüş Ev Yemekleri - 29 Ocak 2015
- Cafe Zone - 30 Aralık 2014
- Kronotrop Cihangir - 29 Aralık 2014