Canım Ciğerim

2014-12-11 22.06.32-1

Bizi instagram’da takip ediyor musunuz? @mistiklal

Canlarım ciğerlerim* merhaba. Size sunacağım mekan açken yazılacak yer değil; ama başladım bir kere. Daha önce karşısındaki Kör Agop Pera‘yı yazmıştım. Asmalımescit’i ihmal ettik, şimdi eski günlerin hatrına yazmak gerek. Fakat çok hızlı değişiyor her şey, o yüzden çekiniyoruz. Oysa Canım Ciğerim yıllardır (1999’dan beri) orada ve artık onu yazmanın vaktidir.

Göz doyuran mutfak çok önemli. Böyle masayı donatacaklar, herkes bir an kendini zengin hissedecek. Fakat makul ödeyeceksin ve her türlü doyacak, mutlu olacaksın. Havalı mekanların konsepti başka; ama yayla gibi tabaktaki 3 adet haşlanmış brokoli… Nasıl desem: “Fazla sağlıklı!”

2014-12-11 22.06.25

Açık ayran

Halbuki Canım Ciğerim öyle mi? Adında ciğerimsin diyerek, sana hürmetini sunuyor. Yalnız buraya kadarki kısımdan gaza gelip artistik yapmayın; o şişler var ya o şişler! Anladın sen.

Neler geliyor masaya? Roka mıydı, keçi kulağı mıydı yoksa boynuzu muydu diye tartışmanız için söylemiyorum. Siz yine de Egeli bir arkadaşınızı da alın. Et için de Adanalı, Antepli ne bileyim Vanlı birileri olsun ki kültür mozaiği yapabilin. Ben beğendim; ama her zaman şuranın eti daha iyi diyen olacaktır. Bir dahakine orada yersiniz.

Et şiş, tavuk şiş, ciğer… Hangisini seçtiyseniz seçin bolca şiş ve lavaş geliyor. Öyle Fajita gibi ilave ekmek için dilenmenize, fazladan para ödemenize gerek yok. Önerim çift kat lavaş içine tek şiş, bolca ot ve limonun bir arada dürülmüşünü yanına ortadakilerden katık ederek yemeniz. Açık ayran eşliğinde tabi ki.

2014-12-11 22.48.46

Oturma düzeni 4 kişi için ideal

 

*eski zamanlarda, düşünce ve duygu kaynağının beyin değil kalp olduğuna inanılıyordu. bunu da, m.ö. 450 yılında alkmeon, göz sinirlerini takip etme yoluyla beyne kadar ulaştığını fark ederek ortaya çıkardı.

ama türkler; düşünce ve duyguların kalp değil, karaciğer yoluyla yönetildiğine inanırlardı. çünkü karaciğer, kan ürettiğine inanılan tek organdı. onlara göre karaciğer, insanı yönetendi.

“canım ciğerim” dememizin nedeni budur.

türkçe dışındaki tüm dillerde, bu deyim ‘kalp’ ile ilişkilidir.

kısacası, toplum olarak türkler, sevdikleri insanları kanı pompalayan ile değil, direkt üreten ile ilişkilendirirler.

biz, bizi dolaştıranı değil; doğuranı temel alırız.

“kaynak” kavramımız diğer toplumlardan farklıdır.

bu da sosyolojik olarak, doğurana sırt çevirmemeyi, onu mutlak görmeyi getirir.

türk toplumunda doğan çocuklar, annelerinden asla kopamazlar. çünkü bu kanın duruşu demektir. (Grammar Police, Ekşisözlük)

 

Çok uzatmaya gerek yok. Açım zaten; ama iç mekandan da bahsedeyim. Oturma düzeni tabure ki doğalı bu; renkler sakin, tavan yüksek ve “adi volta döşeme” yani eski bir bina demek.  Ferah hatta “tuvaleti bile ferah, fazla büyük” diyen dostlar oldu. Güzel havalarda tabureler dışarı da atılabildiğinden, dilerseniz zabıtayla birlikte operasyon yapabilir; içinizdeki güç budalalığıyla mutlu bir an yaşamış olursunuz.

Aç kal, budala kal emi zabıta! Sana dürüm vermesinler ya da dürsünler de eline versinler inşallah. Amin.

2014-12-11 22.52.44

Çok açtı, soğuktu ve yalnızdı…

 

Meraklısına: web | facebook |  ekşi

[sfoursquare uid=22179935 vid=4b5ec3f2f964a520f99729e3]

Hüseyin
Takip et!

Bir yanıt yazın